Kalp hastalığı için 6 önemli risk faktörü
Kalp hastalığı, dünya genelinde önde gelen ölüm nedenlerinden biri, ancak tek iyi haber, onu içeriden kontrol eden faktörlerdir.

Koroner kalp hastalığı, kalbe kan getiren atardamarların daralması veya tıkanmasıyla ortaya çıkar.
Bu durum genellikle atardamarlarda plak birikimi veya yağ birikintileri (plak adı verilir) nedeniyle oluşur. Tanımı gereği bu süreç, kalbe giden kan akışını kademeli olarak azaltarak zamanla göğüs ağrısına, kalp krizlerine ve hatta kalp yetmezliğine yol açabilir.
Risk, yaşam tarzınızın bazı yönleri ve belirli tıbbi rahatsızlıklar nedeniyle artabilir. Bilmeniz gereken altı şey vardır.

1- YÜKSEK TANSİYON
Yüksek tansiyon, kalbinize ve atardamarlarınıza ek stres yükler. Bu, zamanla damar duvarlarının zayıflamasına ve yağlı madde birikimine karşı daha duyarlı hale gelmesine neden olur. Rutin takipler, egzersiz ve diyet yoluyla kan basıncı seviyelerini normal seviyede tutarak kalbinizi korumanın en etkili yollarından biridir. PubMed Central’da yayınlanan bir çalışma , yüksek tansiyonun uzun süre tedavi edilmemesi durumunda koroner arter hastalığına yakalanabileceğini doğrulamaktadır.
Ne yapabiliriz:
Genellikle sodyum ve diğer işlenmiş gıdalardan düşük, kalp sağlığına uygun bir diyet uygulanabilir. Bunu daha iyi yönetmek için gerekirse ilaç için bir doktora danışın. Özellikle ailede hipertansiyon öyküsü varsa, kan basıncını düzenli olarak takip edin.

2- YÜKSEK KOLESTEROL
Tüm kolesterol değerleri aynı değildir! Çok fazla LDL veya “kötü kolesterol” olarak adlandırılan kolesterol, atardamarlara yapışır ve atardamarları daha da sıkılaştıran plak oluşturur. Beslenmenizdeki meyve, sebze ve tam tahıl miktarını artırmak, vücuttaki kötü yağları doğal olarak azaltır. Ulusal Sağlık Enstitüsü’nün çalışması, yüksek toplam kolesterolün koroner kalp hastalığı (KKH) için güçlü bir risk faktörü olduğunu doğrulamaktadır.
Ne yapabiliriz:
Daha fazla meyve, sebze, tam tahıl ve sağlıklı yağlar (zeytinyağı ve avokado) tüketin.
Doymuş ve trans yağ tüketimini azaltın.
İyi kolesterolü yükseltmek için düzenli egzersiz yapın.

3- DİYABET
Kan şekeri seviyeleri sürekli yüksek olduğunda, kalbi kontrol eden kan damarlarınıza ve sinirlerinize zarar verebilir. Diyabetinizi diyet, egzersiz ve gerekirse ilaçla yönetmek, kalp rahatsızlığı olasılığınızı azaltır. Ulusal Sağlık Enstitüsü’nde yayınlanan bir araştırmaya göre , koroner arter hastalığı, diyabetli hastalarda uzun vadeli prognozu belirleyen önemli bir faktördür. Bunun için: Dengeli ve düşük glisemik indeksli bir diyetle kan şekerinizi dengede tutun.
İlaçlarınızı reçete edildiği gibi alın ve düzenli kontrollere gidin. Yorgunluk, halsizlik veya belirgin görme değişiklikleri gibi erken belirtileri göz ardı etmeyin.

4- SİGARA
Sigara içmek, atardamarların iç yüzeyine kademeli olarak zarar verir ve vücuttaki kan akışını ve oksijeni azaltarak kalbin daha fazla baskı yapmasına neden olur. Ulusal Sağlık Enstitüsü’nün araştırmasına göre, sigara içmek koroner arter hastalığı (KAH) için bir risk faktörüdür ve KAH’nin şiddetini ve seyrini etkileyen bilinen bir faktördür.
Ne yapabiliriz:
Sigarayı bırakın, asla çok geç değildir.
Mümkün olduğunca pasif içicilikten kaçının.

5- OBEZİTE
Göbek bölgesinde (göbek bölgesinde) fazla kilo, yüksek tansiyon, diyabet ve yüksek kan kolesterolü riskini artırır. Doğru egzersiz ve beslenme farkındalığıyla dikkatli bir kilo kontrolü, kilo kontrolünü ve genel kardiyovasküler sağlığı kolaylaştırabilir.
Ne yapabiliriz?
Porsiyon kontrolü ve yürüyüş, koşu vb. gibi düzenli aktiviteleri minimuma indirerek kademeli kilo vermeyi hedefleyin .
Şekerli yiyecek ve içecekleri azaltın.
Sürdürülebilir beslenme alışkanlıklarına odaklanın.

6- HAREKETSİZLİK
Kanepeden kalkmayan bir yaşam tarzı kalbe iyi gelmez ve obezite ve yüksek tansiyon gibi diğer risk faktörlerini de beraberinde getirir. Günde sadece 30 dakika tempolu yürüyüş bile kalbinizi sertleştirecek ve kan akışınızı artıracaktır.
Ne yapabiliriz:
Akıllıca, az miktarda, günde 10 dakikalık yürüyüş bile fark yaratabilir.
Günün çoğunda 30 dakika tempolu yürüyüş veya orta düzeyde aktivite yapmayı hedefleyin.
Ekran başında geçirilen süreyi sınırlayın ve uzun süre oturmaktan kaçının.
Bu makale sadece genel bilgi verme amacıyla yazılmıştır ve doktor tavsiyesi olarak ele alınmaması gerekir. Makalenin içeriğinden yola çıkarak okurun kendi başına koyduğu teşhislerden ntv.com.tr sorumlu değildir. Sağlığınızla ilgili herhangi bir endişeniz varsa doktorunuza danışın.