Son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalar, kanserli hücrelerin büyümesinde beslenme alışkanlıklarının sanılandan çok daha büyük bir rol oynadığını ortaya koyuyor.
Modern tıp, kanser tedavisinde çığır açan gelişmelere tanıklık ederken; gözler şimdi hastalığın gizli tetikleyicilerine çevrildi: Tabağımızdakiler. Özellikle aşırı yemek ve karbonhidrat ağırlıklı diyetler, tümörlerin adeta “besin kaynağı” haline geliyor.
Bu gerçeği gözler önüne seren deneysel bir çalışma, meme kanseri hücreleri üzerinde gerçekleştirildi. Deneyde kullanılan canlılar iki gruba ayrıldı: İlk grup düzenli beslenirken, ikinci grup belirli süreler boyunca aç bırakıldı. Süreç sonunda, aç kalan gruptaki tümörlerin küçüldüğü veya duraksadığı; buna karşılık sürekli beslenenlerde tümörlerin büyüdüğü tespit edildi.
Bu bulgu, kanserli hücrelerin de birer “yaşam mücadelesi” verdiğini ve uygun koşullarda büyüyüp yayılabildiklerini gösteriyor.
Benzer sonuçlar insanlar üzerinde de gözlemlendi. Özellikle 16 ila 18 saatlik açlık periyotları uygulanan kanser hastalarında, tümörlerin büyümesinin yavaşladığı, hatta bazı vakalarda durduğu raporlandı.
Bu durum, “aralıklı oruç” yöntemi gibi yeni beslenme yaklaşımlarının sadece kilo kontrolü değil, hücresel düzeyde onarım ve hastalık kontrolü açısından da etkili olduğunu gösteriyor.
Uzmanlar, bu süreçte sadece aç kalmanın değil, neyle beslendiğimizin de büyük önem taşıdığını vurguluyor. Kanserli hücrelerin özellikle glikozdan beslendiği bilindiğinden, karbonhidrat tüketiminin ciddi şekilde sınırlandırılması gerekiyor.
Nişasta, unlu mamuller ve şeker içeren gıdalar bu anlamda risk taşıyor. Bunun yerine, vücuda direnç kazandıran ve hücre yenilenmesini destekleyen gıdaların tercih edilmesi öneriliyor.
Beslenme önerileri arasında hayvansal proteinlerin azaltılması, bitkisel proteinlerin artırılması ön plana çıkıyor. Baklagiller, kuruyemişler ve yeşil yapraklı sebzeler bu noktada başı çekiyor. Özellikle kırmızı ve sarı renkli sebzelerde bulunan güçlü antioksidanlar, vücudu serbest radikallere karşı koruyor. Soğan ve sarımsakta bulunan doğal bileşikler ise, kanser hücrelerine karşı etkili bir savunma sağlıyor.
Hazır gıdalardan, işlenmiş ürünlerden ve rafine şekerden uzak durmak da oldukça kritik. Doğaya ve mevsimsel döngülere uygun beslenme alışkanlıkları edinmek, bağışıklık sistemini güçlendirmenin en temel adımı olarak görülüyor.
