20 yaş altı 1 milyon kişiyi tehdit eden hastalık
Diyabetin yaygınlığı, risk faktörleri ve korunma yöntemleri hakkında bilgilendirici bir rehber. Sağlıklı yaşam için önemli ipuçları ve diyabetten korunmanın yollarını keşfedin.
Uzmanlar, dünya genelinde 20 yaşın altındaki 1 milyondan fazla çocuğun ve gencin tip 1 diyabet hastası olduğunu belirtirken, her 6 doğumdan 1’inin gebelik diyabetinden etkilendiğini ifade ediyorlar. Ayrıca, dünyada her 11 kişiden birinin diyabet hastası olduğu, ancak bu bireylerin yarısının hastalıklarından haberdar olmadıkları dikkat çekici bir gerçektir.
Ailesinde diyabet hikayesi olanlar, obezite sorunları yaşayanlar, 4 kg ve üzeri bebek doğuran anneler, stres altında yaşayan bireyler, polikistik over sendromu tanısı almış olanlar ve sedanter yaşam tarzı benimseyenler diyabet riski açısından yüksek grupta yer almaktadırlar.
Diyabeti Tetikleyen Faktörler
Diyabete genetik yatkınlığı bulunan çocuklarda, virüslere bağlı enfeksiyonlar, gıda katkı maddeleri ve stres gibi faktörler hastalığın gelişimini tetikleyebilir. Yapılan araştırmalar, çocuklarda tip 2 diyabetin en önemli risk faktörünün obezite olduğunu ortaya koymaktadır. Tip 2 diyabetin başlangıç belirtileri ise genellikle oldukça belirgindir. Bu belirtiler şunlardır:
- Sık idrara çıkma
- Ağız kuruluğu
- Artan susuzluk hissi
- Sık acıkma
- Cilt yaralarının geç iyileşmesi
Diyabetten Korunmanın Temel İlkesi
Diyabetten korunmanın altın kuralı: Sağlıklı beslenme. Diyabet riskini azaltmak için sağlıklı ve dengeli bir beslenme büyük önem taşımaktadır.
Diyabet tedavisinde uygulanan ilaç dışı güncel yöntemler arasında yaşam tarzı değişiklikleri, beslenme eğitimi, tıbbi beslenme tedavisi, düzenli egzersiz, kilo kontrolü ve gerektiğinde metabolik cerrahi yer almaktadır. Sağlıklı bir beslenme düzeninin yanı sıra, düzenli doktor kontrolleri ve kan şekeri seviyelerinin izlenmesi ile HBA1C değerlerinin hedeflenen seviyelerde tutulması mümkün olmaktadır.
Diyabetli bireylerde hedeflenen HBA1C değeri genellikle yüzde 6 ve altında olmalıdır. Kış aylarında sebze ve meyve tüketimini artırarak posa alımını çoğaltmak önemlidir. Glisemik indeksi düşük besinler tercih etmek, diyabet yönetiminde büyük fayda sağlayabilir. Örneğin, beyaz ekmek, pirinç ve makarna yerine tam buğday, bulgur, kinoa, çavdar, yulaf ve bezelye gibi alternatifler tercih edilmelidir. Ayrıca, havuç, patates yerine kabak, ıspanak ve brokoli gibi sebzeler seçilmelidir.
Meyve suyu ve gazlı içecekler yerine, meyvenin kendisi tercih edilerek kan şekeri seviyeleri kontrol altında tutulabilir. Meyve seçiminde ise muz ve kuru meyveler yerine mandalina, elma, nar ve ayva gibi seçenekler tercih edilebilir. Meyveler, yanlarında protein kaynağı olan süt ürünleri ile birlikte tüketilmelidir. Tatlı tüketiminde ise şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar tercih edilmelidir. Ayrıca, öğün atlamamak ve az ama sık beslenme alışkanlığını benimsemek, diyabet hastalarının yaşam kalitelerini artıracaktır.
Bu makale yalnızca genel bilgi verme amacıyla hazırlanmıştır ve doktor tavsiyesi olarak değerlendirilmemelidir.