Dudak dolgum iki ayda eridi, normal mi? Neden?

Dudak dolgusu son dönemin en sık yapılan medikal estetik uygulamalarından biri. Yüzünde küçük dokunuşlar seven, dolgunlaştırıcı ürün kullanmaktan hoşlanmayan veya alt ya da üst dudaklarından biri daha az dolgun olan ve eşit görünmeyen kişiler, gummy smile gibi sorunları bulunan kişiler, dudak dolgunlaştırma işleminden yararlanıyor. Ancak bu uygulamayı yaptıranların bazıları dolgu ürünlerinin eridiğinden şikayet ediyor. Peki gerçekten dolgu uygulaması 2 ayda eriyebilir mi, bunun nedeni neler olabilir? Sorumuzun cevabını medikal estetik doktorundan aldık.

Dudak dolgusunun ömrü ne kadar, biliyor musunuz? Medikal Estetik Uzmanı Dr. Gökhan Elmabaşoğlu, dolguların ömrünün 8-12 ay olduğunu belirtiyor. Genelde “2 ayda dolgularım eridi” diyen kişilerin aslında ilk etaptaki ödemleri gidince dolgularının eridiğini düşündüğünü belirtiyor.

Çünkü kişi ilk etapta gördüğü, dudaklarının normalden çok daha fazla hacimli görünmesine neden olan ödemli şişliğin görünüşüne alışıyor, ancak ödemler gidince dolgusunun gittiğini düşünüyor olabilir. Ancak bunun dışında dudak dolgusunun erken erime ihtimali de var. Gelin sebeplerine birlikte bakalım:

DOLGUNUN İKİ-ÜÇ AYDA ERİME NEDENLERİ

1. KALİTESİZ DOLGU MALZEMESİ

Kötü/kalitesiz bir dolgu malzemesi kullanıldıysa, dolgu maddesi gerçekten erimiş gitmiş olabilir.

2. KÖTÜ UYGULAMA

Bazı güzellik merkezlerinde kalemle dolgu enjekte ediyorlar, bununla yapılmıştır. Dolgu maddesi bu kalemlerle doğru yere konulamadığı için dolgu malzemesi her yere dağılmıştır. Bu tür dolgular çok hızlı bir şekilde dağılıp eriyor.

3. YÜKSEK BEKLENTİ VE BEKLENEN ERİME ORANI (1/3)

Dolgu yaptırıldıktan 3 ay sonra dolguların 3’te birinin erimesi normal görünüyor. Kişi dudaklarında hissettiği ilk etaptaki gerginliği sevdiği için olması normal görülen 3’te bir erime kullanıcıda “dolgularımın hepsi gitti” hissiyatına yol açabiliyor. Ancak bu, beklenen bir etki. Bu nedenle dudak dolgusu yaptıran kişinin işlem hakkında detaylı bir şekilde bilgilendirilmesi, süreç içinde beklenen etkilerin açıklanması, daha sonrasındaki şikayetlerin azaltılmasına yardımcı olacaktır.