Dünyanın en zararlı gıdası, resmen zehir saçıyor
Sağlıklı beslenmenin vücut sağlığı üzerindeki etkilerini keşfedin. Bu içerikte, sağlığınızı olumsuz etkileyen besinleri ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarını öğrenerek daha iyi bir yaşam sürmenin yollarını bulacaksınız.
Sağlıklı beslenme, genel sağlık ve yaşam kalitesi açısından son derece hayati bir öneme sahiptir. Düzenli ve dengeli bir beslenme, vücudun ihtiyaç duyduğu besin ögelerini temin eder. Vitaminler, mineraller ve antioksidanlar, bağışıklık sistemini güçlendirmekte ve hastalıklara karşı koruma sağlamaktadır. Zihinsel sağlığın korunması, düzenli sindirim için de tükettiğiniz her besinin büyük bir önemi vardır. Uzmanlar, kaliteli bir yaşamın sırrının sağlıklı beslenme olduğunda hemfikirdir. Ancak, bazı besinler sağlık için ciddi riskler taşıyabilir. Bu tür besinler, genellikle herkesin mutfağında ve sofrasında bulunmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), dünya genelinde yaklaşık 5 milyar kişinin bu besinler nedeniyle risk altında olduğunu belirtmektedir. Bu besinlerin kalp hastalıkları, diyabet ve kanser gibi ciddi hastalıklara yol açabileceği vurgulanmaktadır.
Vücut Sağlığını Bozan Besinler
- İşlenmiş Gıdalar: Dünya Sağlık Örgütü (WHO), sosis, pastırma, jambon, sucuk gibi işlenmiş etlerin kansere yol açabileceğini açıklamıştır. Örgüt tarafından yayımlanan bir raporda, günde 50 gram işlenmiş et tüketmenin kalın bağırsak kanseri riski oranını %18 artırdığı belirtilmiştir. Ayrıca, kırmızı etlerin de kansere yol açma ihtimalinin bulunduğu fakat verilerin sınırlı olduğu ifade edilmiştir.
- Trans Yağlar ve Margarin: Özellikle büyük işletmelerde kullanılan hidrojenize yağlar, sıvı yağın özel yöntemlerle katılaştırılmasıyla elde edilen yağ çeşitleridir ve bu yağlar vücuda zarar verebilmektedir. Endüstriyel trans yağların tehlikeleri son yıllarda gündemde önemli bir yer edinmiştir. Dünya Sağlık Örgütü, dünya genelinde yaklaşık 5 milyar kişinin zararlı trans yağlara karşı korunmasız kaldığını ve bunun kalp hastalıkları ile ölüm riskini artırdığını açıklamıştır. 2018’de, endüstriyel olarak üretilen trans yağların küresel ölçekte ortadan kaldırılması çağrısında bulunulmuştur. Margarinin, tüm yağlar arasında en zararlı olanı olduğu artık yaygın bir bilgi haline gelmiştir. Margarinin üretiminde kullanılan trans yağ, potasyum sorbat ve gıda boyaları bu ürünü zararlı hale getirmektedir. Bu nedenle, margarin yerine mümkün olduğunca doğal bitkisel yağların kullanılması önerilmektedir.
- Kızartılmış Besinler: Restoranlarda kızartma yağlarının uzun süre değiştirilmeden kullanılması, bu yağların daha da zararlı hale gelmesine sebep olmaktadır. Kızartmaların en sağlıklı yöntemi, az miktarda zeytinyağı ile kısa sürede ve una bulanmadan yapılan kızartmalardır. Bunun dışındaki yöntemler, besinlerin yararlı içeriğini yok etmekle kalmaz, aynı zamanda zararlı hale gelmelerine de neden olabilir.
- Rafine Şeker ve Tatlandırıcılar: Beyaz şeker, şeker pancarından elde edilmekte ve fruktoz ile glukozdan oluşmaktadır. İçeriğinde protein, yağ, vitamin veya mineral bulunmamaktadır. Beslenme uzmanları, rafine beyaz şekerin vücut için gereksiz olduğunu savunmaktadır. Yüksek oranda beyaz şeker tüketimi, karaciğeri gereksiz yere yormakta ve birçok hastalığa yakalanma riskini artırmaktadır. Beyaz şekeri azalttığınızda, tahıllardan ve baklagillerden elde edilen doğal şekeri vücudunuz daha sağlıklı bir şekilde kullanabilir. Yapay tatlandırıcılar arasında en zararlıları olarak asesülfam potasyum, monosodyum glutamat, sukraloz, aspartam ve sodyum benzonat öne çıkmaktadır. Doğal tatlandırıcılar olarak Hindistan cevizi şekeri, akçaağaç şurubu ve bal gibi seçenekler tercih edilebilir; ancak bunların da aşırı tüketiminde zararlı olabileceği konusunda uzman görüşleri bulunmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü, normal şeker tüketiminin günde 25 gramı geçmemesi gerektiğini önermektedir.
- Konserve Gıdalar: Genel olarak paketli gıdaların çoğunda, raf ömrünü uzatmak için eklenen zararlı maddeler bu ürünleri sağlıksız hale getirmektedir. Örneğin, cipslerde bulunan monosodyum glutamat, sigara etkisi bile yaratabilmektedir. Hazır cipsler yerine fırında ince dilimlenmiş patateslerden veya lavaştan yapılan doğal cipsler tercih edilebilir.
- Bulyon: Pirinç pilavına, çorbalara ve birçok yemeğe katılan bulyonlar, bünyeye verdiği zararlar açısından dikkate alınması gereken bir unsurdur. Bulyonlarda bulunan monosodyum glutamat (MSG) zararlı bir madde olarak nitelendirilmektedir. Bu madde, birçok hastalığa yol açarak vücudu olumsuz etkileyebilir. Bulyonun içerdiği kimyasallar, vücudu ‘Çin Restoranı Sendromu’ adı verilen toplu bir reaksiyona sokmakta ve düzenli tüketiminde anormal kalp atışı, nefes almada güçlük, beyin sisi ve hatta Alzheimer gibi rahatsızlıklara neden olabilmektedir.