Komplo teorisyenlerine yapay zeka darbesi
Yapay zeka, komplo teorilerinin yayılmasında nasıl bir rol oynuyor? Bu içerikte, ikna süreçlerini, algoritmaların etkisini ve toplumsal sonuçlarını derinlemesine inceleyerek, bu karmaşık ilişkiyi anlamaya çalışıyoruz.
Komplo Teorileri ve Yapay Zeka ile İkna Süreci
İster Ay’a inişin bir aldatmaca olduğuna dair yanlış inançlar olsun, ister Covid aşılarının içinde mikroçip bulunduğuna dair asılsız iddialar, günümüzde pek çok komplo teorisi tehlikeli sonuçlar doğurabiliyor. Bu tür inançlar, toplumda yaygınlaşarak bireylerin düşünce yapısını etkileyebiliyor.
Ancak, araştırmacılar bu inançların yapay zeka destekli sohbetlerle değiştirilebileceğini keşfetti. Bu bulgular, bir kişinin komplo teorilerine sıkı sıkıya bağlı kaldığında, kanıt ve mantık sunmanın pek etkili olmayacağına dair yaygın görüşü sorgulamaktadır.
KARŞI ARGÜMANLAR SUNAN YAPAY ZEKA
Bu çalışmalar, kritik düşünmeyi teşvik eden ve kişiye özel, olguya dayalı karşı argümanlar üretebilen bir yapay zeka sistemi kullanarak gerçekleştirildi. Söz konusu yapay zeka, bireylerin inançlarını önceden analiz ederek, ikna süreçlerini kişilerin mevcut inanç sistemine göre uyarlama yeteneğine sahip.
KOMPLO TEORİSİ DENEYİ
Uzmanlar, komplo teorilerine inanan 2 bin 190 katılımcıyı içeren bir dizi deney düzenledi. Deneylerin yapısı ufak farklılıklar gösterse de, tüm katılımcılardan inandıkları belirli bir komplo teorisini ve bunu desteklediğini düşündükleri kanıtları tanımlamaları istendi. Bu bilgiler, “DebunkBot” adı verilen yapay zeka sistemine aktarıldı.
Katılımcılardan ayrıca, inandıkları komplo teorisinin ne derece gerçek olduğunu 100 puan üzerinden değerlendirmeleri istendi. Daha sonra, katılımcılar komplo teorileri veya komplo dışı bir konu hakkında yapay zeka ile üç aşamalı, bilerek bir sohbet gerçekleştirdiler. Ardından, katılımcılar bir kez daha inandıkları komplo teorilerinin doğruluğunu derecelendirdiler.
TEORİLERE İNANÇ YÜZDE 20 DÜŞTÜ
Sonuçlar, komplo dışı konuları tartışanların “gerçek” derecelendirmelerini yalnızca küçük bir oranda düşürdüğünü gösterdi. Ancak, yapay zeka ile komplo teorilerini tartışan katılımcıların inançlarında ortalama yüzde 20’lik bir azalma gözlemlendi. Bu, yapay zekanın ikna edici gücünü ortaya koyuyor.
Ekip, bu yaklaşımın neredeyse her türlü komplo teorisi için etkili olduğunu ancak bilimsel gerçekler için aynı sonucun geçerli olmadığını belirtti. Uzmanlar, insanların gerçek dünya koşullarında bu tür bir yapay zeka ile gönüllü olarak etkileşime girip girmeyeceklerinin ise hala belirsizliğini koruduğunu ifade ediyor.