Etiket: reyhan değirmenci

“Sonunda üç şey önemlidir: Ne kadar sevdiğin, ne kadar nazik yaşadığın ve senin yazgında olmayan şeylerden nasıl zarafetle vazgeçebildiğin.” -Buddha İnsan olmak çok zor, bu zamanda daha da zor. Bizim jenerasyon iyisiyle kötüsüyle ne çok şeye tanıklık ettik. Her gün ne çok yaşam bitiyor ve insanlık ölüyor karanlık her yeri...
Güneş batmak üzereydi ve kervan geceyi çölde geçirmek için hazırlandı. Develerin başındaki çocuk rehbere yaklaşıp: “Efendim bir sorunumuz var” dedi. Toplam 20 deve var ama benim sadece 19 tane ipim var. Rehber, genç adamı rahatlatmak istedi: Merak etmeyin, develer pek akıllı değildir. Serbest olana yaklaşın ve onu bağlıyormuş gibi yapın....
Bu ara ilgimi başka yöne kaydırmıştım ama yazmadan duramadım, sözcükler içimde patladı. Daha önce kibarca ifade etmeye çalışarak yazmıştım ” eğer, çünkü, rağmen”türü sevgiler, benden önce yazanlarında çabaladığı gibi. Sevebilmek kadar özel ve değerli bir yeteneğiniz varsa neden ona da ego katıp heba ediyorsunuz anlayamıyorum? Şartlı sevmeler dikkatimi çekiyor, çok...
Benzeri başka ülkelerde rastlanmayan bir soru, siz benim kim olduğumu biliyor musunuz? Bilmiyoruz sahi kimsin sen? Daha iyisi biz kimiz, ben kimim? Kimlik bunalımı filan yaşamıyorum her şey yolunda, endişeye mahal yok lakinnn, sahi kim olduğunuzu hiç düşündünüz mü, şu ana kadar ne için yaşadınız, hayalleriniz nedir, sizi ne mutlu...
“Yoldan çıkmak kötü değildir. Gerekiyorsa çıkılır, başka bir yola girilir. Doğru yol, muğlak bir kavram. Kim belirliyor doğruyu, kimi gözetiyor belli değil. Yoldan çıkmak, pek çoğumuz için kendimizi bulmak için başka yollara girmektir. Bunu yaparken de çatışmayı göze almaktır. Çatışma da yeni yolun bir parçasıdır. Yine de ‘yoldan çıkmış’ ifadesi...
Ne hakkında yazacağımı düşünürken bir soru geldi. Sürekli mutsuz olan birine ne tavsiye edersin? Önce tebrik ederim bunu başarmak zor, üniversite sınavında sıfır çekmek gibi çaba gerektirir, matematik ister. Bu durumdan nasıl etkilendiğini, nasıl göründüğünü merak ederim gerçekten. Bu durumu besliyor mu, bu durumdan besleniyor mu İnsan ne düşünürse o’dur....
1905 yılında Freud gördüğü bir vakayı anlatıyor. Karanlıkta kalan bir çocuk ile halası arasında geçen diyalog: “Hala, konuş benimle. Korkuyorum, çünkü çok karanlık.” Halası ona cevap verdi: “Bunun ne faydası olacak? Beni göremiyorsun ki.” “O önemli değil,” dedi çocuk. “Birisi konuştuğunda, aydınlık oluyor.” Bu yazıyı defalarca okudum, her defa derin...
Mahalle kültürü iyi ki var, bazı güzellikler sayesinde ölümsüzleşiyor. Yorgancılık yok olan mesleklerden. Yardımlaşma da unutulan erdemlerden. İmece nedir desem, demesem daha iyi bilenleri kayıt altına alırlar.. Ben geçtiğimiz günlerde bir keyifli hadiseye denk geldim, sizinle de minicik paylaşmak istedim. Kuzu yünü, kaz tüyüne karşı… Sen kenara çekil sentetik dünyası,...
Bakmak ve görmek farklı şeylerdir bilgisini sosyal medya sayesinde herkes öğrendi. Kişisel gelişim, koçluk kavramı sosyal medyada bilirkişiler* tarafından sabote edilse de alıntıladıkları paylaşımların arasında doğrularda olabiliyor. Bu girişin ışığında şunu paylaşmak istedim. Umut isteyenler için her yerde. Eğer görebiliyor, boş bakmıyorsan. 6 Şubat henüz geçti, yüreğinde merhamet olan, kafatasında...
İnsan acıtır, sevgi iyileştirir. Dünya da her güzel ve her kötü durumun altından insan çıkıyor. Tanrı bu sebeple sevgiyi vermiş. Bazılarımızın tüm bedeni kalpten ibaret, sevgiden mamul. Bazılarımızın ki sevgiyi yok etmiş taşa çevirmiş. Zamanlardan bir zaman, bilinmez bir yerde herhangi biri… Dünya gittikçe yaşanmaz bir yer olurken ve insan...
Efesli bir filozof olan Herakleitos, Instagramda kullanılacak, ünlü sözleri edeceğini bilmeden yaşadı ve öldü. (En büyük üstünlük bilgeliktir. Değişmeyen tek şey, değişimdir. Aynı nehirde iki defa yıkanılmaz.) Felsefe yapacak değilim, fazla da anlamam zaten başka bir sözü dikkatimi çekti onu irdeleyelim istedim. Demiş ki üstat;  “Karakteri insanın kaderidir” ne yapacağız...
“Aklı büyük olanın yalnızlığı da büyük olurmuş. Çünkü insanların çoğu her zaman ahmak yaşamayı bilerek isteyerek tercih edermiş. Buket Uzuner” Ateş -Bu kadar entelektüel, bu kadar rafine biri olmak nasıl bir şey diye soran gazeteciye Cihan Ünal’ın verdiği cevabı yıllardır düşünürüm “müthiş bir yalnızlık”. İlk alıntı bir solukta okuyup bitirdiğim...
Sanırım bu yılın son yazısı bu, belki son gün bir yeni yıl hikayesi gelir. Genellikle yeni yıl kararlarının alındığı, yeni yılda yeni bir insan olmaya karar verildiği zamandır son günler. Sizin bu yılınız nasıl geçti? Geçtiğimiz yıl aldığınız kararları bu yıl uyguladınız mı, yeni bir siz oldunuz mu? Her hafta...
Güçlü kadın… Biz kadınların duymaktan bıktığı cümle. İltifat değil, küfür gibi geliyor artık. Hatta suiistimal cümlesi. Sen güçlüsün yaparsın, sen güçlüsün çözersin, sen güçlüsün… Sen niye yapmıyorsun, sen niye güçlü değilsin aynı anda hem bedensel hem zihinsel engelin varsa tamam. Güçlü olmak bize erdem diye dayatılırken, bizim gibi olmayanlara güçsüz...
Geçtiğimiz günlerde şöyle bir cümle okudum, “Bir düşünsene ölüp gidiyorsun ve tanrı sana diyor ki ‘ben seni muhteşem bir keman virtüözü olarak yarattım oysa sen hiç keman çalmayı denemedin.’” Hiç böyle bir şey düşündünüz mü? Yani ya daha kendinizi keşfetmediyseniz ya aslında muazzam yetenekleriniz varsa… Cevabı bende merak ediyorum beraber...
İlk yazıya gösterdiğiniz teveccüh için teşekkür ederek başlamak istiyorum. Yorumlarınızı okumak çok güzeldi, yoluma ışık tuttu ayrıca sizlerin anılarına da benim yolculuk yapmamı sağladı. Yorumlarınız, önerileriniz sizden gelenler benim için hep önemli ve daima desteklerinizi bekliyorum. Yazmak, yorumlar almak da sevgiye dair bence. Benim mahlasım gibi oldu ya “dünyayı sevgi...