Mars’ın yüzeyinin altında gizemli yapılar keşfedildi
Mars’ın yeni yerçekimi haritası, gezegenin yüzeyini daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor. Olympus Mons’un gizemleri ise, bu dev volkanın oluşumu ve özellikleri hakkında çarpıcı bilgiler sunuyor. Keşiflerinizi bizimle yapın!
Mars’ın Yeni Yerçekimi Haritası ve Olympus Mons
Bilim insanları, 2024 Europlanet Bilim Kongresi’nde Mars’a ait yeni bir yerçekimi haritasını tanıttı. Bu harita, gezegenin çoktan yok olmuş okyanusunun altında yoğun ve büyük ölçekli yapıların varlığını ortaya koymakta ve manto süreçlerinin Güneş Sistemi’ndeki en büyük volkan olan Olympus Mons’u nasıl etkilediğini göstermektedir.
OLYMPOS MONS NEDİR?
Mars’ın en genç ve en yüksek volkanı olarak bilinen Olympus Mons, son patlamasını yaklaşık 25 milyon yıl önce gerçekleştirmiştir. Bu dev volkan, Dünya’nın en yüksek dağı olan Everest’ten üç kat daha yüksek bir yapıya sahiptir. Yeni harita ve analizler, NASA’nın InSIGHT (Sismik Araştırmalar, Jeodezi ve Isı Taşımacılığı ile İç Keşif) misyonu da dahil olmak üzere birçok farklı görevden elde edilen verileri içermektedir. Ayrıca, Mars’ın yörüngesinde dolanan uydulardaki küçük sapmalardan elde edilen veriler de bu araştırmada kullanılmaktadır.
“MARS’IN KÜRESEL ÇEKİM ALANI AKTİF BİR İÇ MEKANI ORTAYA KOYUYOR”
JGR: Planets dergisinde gelecek ay yayınlanacak olan makalenin başyazarı Dr. Bart Root, araştırma sonuçlarının jeolojideki önemli bir kavramla çeliştiğini belirtmiştir. Jeologlar, eğilme izostasisi adı verilen bir kavram üzerinde çalışmaktadır. Bu kavram, bir gezegenin dış sert tabakasının büyük ölçekli yüklemelere ve boşaltmalara nasıl tepki verdiğini açıklamaktadır.
EĞİLMEZ İZOSTASİSİ NEDİR?
Litosfer olarak adlandırılan bu katman, kabuk ve mantonun en üst kısmından oluşmaktadır. Ağır bir nesne litosfere yüklendiğinde, litosfer buna batma şeklinde bir tepki verir.
GRÖNLAND ÖRNEĞİ
Dünya’da Grönland, bu duruma iyi bir örnek teşkil etmektedir; devasa buz tabakası aşağıya doğru baskı yapar. Küresel ısınma nedeniyle buz tabakaları eridikçe Grönland yükselmektedir. Bu aşağı doğru bükülme, etkisi hafif olsa da, genellikle çevresindeki alanlarda bir yükselmeye neden olur. Yük ne kadar büyükse, aşağı doğru bükülme o kadar belirgin olur, ancak bu durum litosferin gücüne ve esnekliğine de bağlıdır. Eğilme izostasisi, buzul geri tepmesi, dağ oluşumu ve tortul havza oluşumunu anlamak için kritik bir kavramdır.
“YENİDEN DÜŞÜNMELERİ GEREKİYOR”
Yeni makalenin yazarları, bilim insanlarının Mars’ta eğilme izostasisi işleyişini yeniden düşünmeleri gerektiğini ifade ediyor. Bu durum, Güneş Sistemi’ndeki en büyük volkan olan Olympus Mons ve Tharsis Rise ya da Tharsis Montes adı verilen volkanik bölge için geçerlidir. Tharsis Montes, diğer üç devasa kalkan volkanını barındıran geniş bir volkanik alandır. Kuzeyden güneye doğru, volkanlar Ascraeus Mons, Pavonis Mons ve Arsia Mons olarak sıralanmaktadır.
Bükülme izostasisi, bu devasa bölgenin gezegen yüzeyini aşağıya zorlaması gerektiğini öne sürer. Ancak durum tam tersidir; Tharsis Montes, Mars’ın geri kalan yüzeyinden çok daha yüksektir. NASA’nın InSIGHT aracı, bilim insanlarına Mars’ın yerçekimi hakkında önemli bilgiler sağlamış ve bu durum, araştırmacıları tüm bu olguların Mars’ta nasıl işlediğini yeniden incelemeye yöneltmiştir. Yazarlar, “Bu, büyük yanardağ ve çevresinin destek mekanizmasını nasıl anladığımızı yeniden düşünmemiz gerektiğini gösteriyor. Yüzeyinin yerçekimi sinyali, gezegeni ince bir kabuk olarak ele alan bir modele iyi bir uyum sağlıyor.” ifadelerini kullanmıştır.
Araştırma, Mars mantosundaki aktif süreçlerin Tharsis Montes’i yukarı doğru yükselttiğini ortaya koymaktadır.
1100 KİLOMETRE DERİNLİKTE YERALTI KÜTLESİ BULUNDU!
Araştırmacılar, yaklaşık 1750 kilometre genişliğinde ve 1100 kilometre derinlikte bir yeraltı kütlesi keşfetmişlerdir. Bilim insanları, “Mars’ın katmanlarının derinliklerinde, muhtemelen mantodan kaynaklanan büyük bir kütle var gibi görünüyor. Bu, Mars’ın içinde hâlâ aktif hareketlerin olabileceğini ve yüzeyde yeni volkanik yapılar oluşturabileceğini göstermektedir.” şeklinde açıklamalar yapmıştır. Bu kütlenin, Tharsis Montes’in altında yükselen ve tüm kütlenin aşağıya doğru basıncına karşı koyacak kadar güçlü bir manto dumanı olduğundan şüphelenilmektedir. Araştırmacılar, “Bu, jeolojik gelecekte aktif volkanizmanın oluşması için bir duman başının şu anda litosfere doğru yukarı doğru hareket ettiğini göstermektedir.” diye belirtmiştir.
Mars’ın volkanik aktivitesinin ne kadar sürdüğüne dair tartışmalar hâlâ devam etmektedir. Ancak, araştırmalar Tharsis bölgesinin yakın jeolojik geçmişte son on milyon yıl içinde yeniden yüzeye çıktığını göstermektedir.
GİZLİ YAPILAR BULUNDU
Araştırmacılar, ayrıca başka yerçekimi anomalileri yani normalden farklı bozulmalar tespit etmişlerdir. Mars’ın kuzey kutup düzlüklerinin altında, muhtemelen eski bir deniz yatağında biriken kalın ve pürüzsüz bir tortu tabakasının altında gömülü yoğun yapılar bulunmuştur. Bu yapılar, çevrelerine göre yaklaşık 300-400 kg/m3 daha yoğun bir yapı sergilemektedir. Dr. Root, “Bu yoğun yapılar, volkanik kökenli olabileceği gibi eski çarpışmalar sonucu sıkışmış malzeme de olabilir. Kuzey kutup başlığını çevreleyen alanda tespit ettiğimiz, biri köpek şekline benzeyen, farklı boyutlarda yaklaşık 20 özellik var. Yüzeyde bunlardan hiçbir iz yok gibi görünüyor. Ancak yerçekimi verileri sayesinde Mars’ın kuzey yarımküresinin eski tarihine dair önemli bilgiler elde ettik.” şeklinde açıklamalarda bulunmuştur.
GİZEMLİ YAPILAR İÇİN MAQULS MİSYONU
Bu gizemli yapıları ve genel olarak Mars’ın yerçekimini anlamanın en etkili yolu daha fazla veri toplamaktır. Root ve meslektaşları, gerekli verileri toplayabilecek olan Mars Kuantum Yerçekimi (MaQuls) görevini yürütmektedir. MaQuls, sırasıyla Ay ve Dünya’nın yerçekimini haritalayan GRAIL (Gravity Recovery and Interior Laboratory) ve GRACE (Gravity Recovery and Climate Experiment) görevlerinde kullanılan aynı teknolojiye dayanmaktadır. MaQuls, birbirini takip eden ve optik bir bağlantıyla birbirine bağlanan iki uydudan oluşacaktır. MaQuIs ile yapılacak gözlemler, Mars’ın yeraltını daha iyi keşfetmemize olanak tanıyacaktır.
“SÜREÇLERİ ANLAMAMIZA YARDIMCI OLACAK”
Ayrıca Dr. Root, “Misyon, gizemli gizli özellikler hakkında daha fazla bilgi edinmemize ve devam eden manto konveksiyonunu incelememize, ayrıca atmosferik mevsimsel değişiklikler ve yeraltı suyu rezervuarlarının tespiti gibi dinamik yüzey süreçlerini anlamamıza yardımcı olacaktır.” diye eklemiştir.