SAĞLIK

Cevap ne ve ne zaman yediğinize bağlı olarak değişiyor.
Araştırmalar, günde yaklaşık beş ceviz tüketmenin, zengin biyoaktif bileşenleri sayesinde kolon kanseri riskini azaltmaya yardımcı olabileceğini gösteriyor.
Türkiye genelinde geçtiğimiz ay içerisinde Covid vakalarının artış göstermesi gündeme geldi. TTB Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap, Covid’in yeni bir mutasyona uğradığına dikkat çekerek, “Covid hâlâ mevsimler bir hastalık haline dönmedi, vakalar son birkaç haftadır arttı” dedi.
Beynin kendini toksik maddelerden arındırdığı sürecin keşfi, öğrenme, hafıza ve nörolojik hastalıklarla ilgili yeni bir pencere açtı. Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Hasan Armağan Uysal, Alzheimer ve Parkinson gibi hastalıklarla glimfatik sistemin arasında güçlü bir bağ olabileceğini vurgulayarak, "Glimfatik sistemin güçlü olması için uyku hijyeni ve sağlıklı yaşam hayati önem taşıyor"...
Bilim insanları, mikroplastiklerin insan beynine kadar sızdığını duyurdu.
Evde yemek pişirmenin, açlığı gidermenin ötesinde sayısız faydası vardır. Dr. Jeremy London, evde pişirilen yemeklerin, malzemeleri kontrol ederek bilinçli beslenmeyi desteklediğini ve obezite ve kardiyovasküler hastalık riskinin azalması gibi daha iyi sağlık sonuçlarına yol açtığını vurguluyor.
Zengin içeriğiyle etkileyici bir besin kaynağı olan ve uzmanların "Limondan 60 kat daha güçlü" dediği kuşburnu, bağışıklık sistemini güçlendirir, eklem ağrılarını azaltır, kalp sağlığını destekler, sindirimi iyileştirir ve cilt sağlığını korur. Sayısız faydasıyla dikkat çeken kuşburnu bakın vücutta neleri değiştiriyor...
Uzmanlar, bitki bazlı et alternatifleri ve glütensiz atıştırmalıkların sanıldığı kadar masum olmadığını savunuyor. "Sağlıklı" olarak pazarlanan bu ürünlerin, kronik iltihaplanma ve yaşlanmanın gözle görülür belirtilerine yol açabileceği belirtiliyor.
Yapraklı yeşillikler, kuruyemişler ve tam tahıllar gibi magnezyum açısından zengin besinler, kolorektal kanser riskini önemli ölçüde azaltabilir. Yeni araştırmalar, bu temel mineralin kanserden korunmada kilit rol oynayabileceğini ortaya koyuyor.
Sağlıksız yaşam alışkanlıkları genç yaşta kalp krizlerini tetikleyebilir. Peki, gençlerde kalp krizinin erken uyarı işaretleri var mı?
Uzmanlar, halsizlik, şişkinlik ve sindirim sorunları yaşayan bireylerin bağırsak sağlığını desteklemek için kısa süreli ve hedef odaklı bir beslenme programına yönelmesini öneriyor. Son dönemde popülerlik kazanan “3 Günlük Bağırsak Sıfırlama Planı”, iltihapla mücadeleyi, mikrobiyom dengesini yeniden kurmayı ve sindirim sistemine geçici bir rahatlama sağlamayı amaçlıyor.
Hapşırırken gözlerinizi kapatmanız, bir reflekstir. Peki, gözleriniz açıkken hapşırabilir misiniz?
Karaciğer, vücudun en hayati organlarından biri olarak, kanı filtrelemek, safra üretmek, enfeksiyonlarla mücadele etmek ve amino asitleri düzenlemek gibi kritik görevleri üstleniyor. Ancak, karaciğer hastalıkları genellikle erken dönemde belirgin semptomlar göstermediği için “sessiz katiller” olarak anılıyor.
Uzmanlar, buz gibi su tüketmenin ve soğuk duşların vücut ısısını ani değiştirerek kalp ritminden sindirim sistemine kadar pek çok sağlık sorununa yol açabileceği uyarısında bulunuyor.
Kanser, DNA mutasyonlarından kaynaklanan genetik bir hastalık olup; yaşam tarzı, çevresel faktörler ve kalıtım gibi etkenlerle şekillenir. Tütün kullanımı, aşırı alkol tüketimi, sağlıksız beslenme, ultraviyole (UV) radyasyonu ve bazı enfeksiyonlar en önemli risk faktörleri arasında yer alır. Ancak uzmanlar, sağlıklı yaşam alışkanlıkları ve düzenli taramalarla kanserin büyük ölçüde önlenebileceğine dikkat...
B12 vitamini, beyin sağlığı, hafıza, odaklanma ve sinir fonksiyonları için çok önemlidir. Vücut tarafından üretilemediği için, besin kaynakları hayati önem taşır. Yumurta, balık, süt ürünleri ve zenginleştirilmiş tahıllar, yeterli B12 seviyelerini korumak için mükemmel seçeneklerdir. Bu besinleri tüketmek, bilişsel gerilemeyi önlemeye ve genel zihinsel sağlığı iyileştirmeye yardımcı olabilir.
Safra kesesi kanseri, karaciğerin altında safra depolayan küçük bir organ olan safra kesesinde başlayan nadir fakat genellikle agresif bir kanserdir. Ne yazık ki, genellikle ancak ileri evrelerde teşhis edilir ve bu da tedaviyi zorlaştırabilir.
Son yıllarda giderek daha fazla insanın yaşadığı "beyin sisi", zihinsel yorgunluk, odaklanma güçlüğü ve unutkanlıkla karakterize edilen bir durum olarak öne çıkıyor. Tıbbi bir tanı olarak kabul edilmese de, uzmanlar bu sorunun yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebileceğine dikkat çekiyor.