“Tunstate” Aslı Çavuşoğlu

04.07.2025
A+
A-
Sinema Yazarı / Film Eleştirmeni

Sanat, insanlık tarihi boyunca toplumların aynası olmuş hatta yeni ve farklı yollar göstermiştir. Sanatın estetik anlayışı farklı ve özgündür. Önemli olan duyguları yansıtmak bir konuyu ya da bir olguyu ya da bir derdi anlatmasıdır.

Günümüzde ise bu ayna, “Çağdaş Sanat” olarak adlandırılan yeni obje ve malzemelerden elde edilen eserler ile önümüze gelir. Çağdaş sanat olarak adlandırdığımız bu akım, Yirminci yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkar ve günümüze kadar uzanır. Ülkemizde kendine özgün dinamikleri ile gelişmiş ve izleyici için farklı anlamlar taşımaya başlamıştır.

İmalat-Hane, özgün eserleri sergileyen sık sık gittiğim farklı bir galeridir. En son Aslı Çavuşoğlu’nun “Tunstate” sergisine gittim. Eserler beni çok etkiledi ve Aslı Çavuşoğlu ile güzel bir söyleşi gerçekleştirdik.

M.Haluk YALÇINKAYA : Bir kadın sanatçı olmak ne ifade ediyor? Sanatçı olmak ne demek ya da sanatçı olmak nasıl bir şey?

Aslı ÇAVUŞOĞLU: Aslında keşke, sanatçı derken cinsiyetlerden bahsetmek zorunda kalmasak. Çünkü erkek sanatçılar birbirlerine ‘erkek sanatçı’ demiyorlar, ancak kadınlara kadın sanatçı deniliyor. Keşke böyle ayrımlar hiç olmasa. Türkiye’de kadınların sanatçı olmaları aslında oldukça eski ve yerleşik bir gelenek, ama tabii ki ayrımcılığa uğradıkları gerçeğini değiştirmemiş bu. Onların mücadeleleri sayesinde ben daha rahat bir ortama doğmuş oldum. Sanatçı olmak benim için bir iş, görev değil bir yaşam biçimi. Bir eser oluştururken yaptığım araştırmalar beni meraklı ve canlı tutuyor.

M.Haluk YALÇINKAYA : Sergilerinizden ve tarzınızdan bahseder misiniz?

Aslı ÇAVUŞOĞLU : Dünya’da 100’ün üzerinde sergiye katıldım, şu an yurtdışında hala devam eden sergilerim var. Yirmidört yıldır aktif olarak sanatçıyım diyebilirim. Yıllar içinde anlatmak istediğim çok da değişmedi aslında. Dayatılan bilgilerin kayıtsız şekilde genel-geçer bilgi olarak kabul edilmesine hep karşıymışım. Konulara başka açılardan bakmak mümkün mü gibi sorular sormuşum. Örneğin “Tunstate” sergimde iklim krizi gibi önemli bir konuya nasıl farklı bir açıdan bakarız, kendi hayatımızda adaptasyon mümkün mü gibi bir öneri yapmak istedim. O yüzden sergide geri dönüşebilen, tekrar tekrar kullanabileceğimiz malzemelerden kullanarak değişimi önce kendi pratiğimden başlatmak istedim.

M.Haluk YALÇINKAYA : Farklı coğrafyalarda sergiler yaptığınızı biliyorum. Eserlerinizi nerelerde sergilediniz?

Aslı ÇAVUŞOĞLU: Farklı coğrafyalarda sergiler yapıyorum. Meksika, Almanya, Paris ve Berlin’de sergiler düzenledim. Şu anda Paris’teki sergimden geliyorum. Kuala Lumper ve Berlin’de de sergim devam ediyor.

M.Haluk YALÇINKAYA : “Tunstate” Serginizden bahseder misiniz?

Aslı ÇAVUŞOĞLU: İklim krizini büyütmeye doğru gidişin sadece Türkiye’nin konusu olmadığı aşikar. O yüzden mümkün olduğu kadar farklı alanlardan, coğrafyalardan da ilham alarak, oralardan malzemeler kullanarak dertlerin ortak olduğunu vurgulamak istiyorum. ‘Tunstate’te de farklı coğrafyalardan gelen malzemelerle, tüketim alışkanlıklarımızla ilgili ortak bir dil oluşturabilir miyiz? diye sormaya çalıştım. Sergi günün birinde örneğin Hindistan’da da sergilendiğinde, oralı izleyiciyle de bir ilişki kursun istiyorum.

M.Haluk YALÇINKAYA : Eserleriniz için tercih ettiğiniz sadece orada bulunduğunuz ülkeler mi yoksa tercih ettiğiniz coğrafyalar var mı?

Aslı ÇAVUŞOĞLU: Özellikle seçtiğim bazı malzemeler, kullanımlarının aşırı tüketim, sıcak ya da soğuk gibi etkenlerden ötürü, nesli henüz tükenmese de, tür olarak azalan malzemeler.

M.Haluk YALÇINKAYA : “Tunstate” serginizin ilk sergisi yurt dışında yapıldı, biraz açar mısınız?

Aslı ÇAVUŞOĞLU: Serginin ilk versiyonu İtalya’da Torino’da 2022’de,  2023’te Meksiko City’de açıldı. İmalat-hane’deki üçüncü versiyonu. Ancak sergilerin hiçbiri birbirinin aynısı olmadı. Gösterdiğim eserler zamanla değişime uğradılar, aralarına yeni eserler katıldı. Böylece ismi aynı kalsa da, organik şekilde büyüyen gelişen de bir sergi oldu.

M.Haluk YALÇINKAYA : Özellikle kağıt rulolardan oluşturduğunuz kumaşların dansı dediğim eseriniz nasıl oluştu?

Aslı ÇAVUŞOĞLU: Imalat-hane ve Konfida sponsorluğunda yaptığımız sergimizde, İmalat-hane’nin direktörü Bora Gürarda, Konfida’nın geri dönüşebilen kağıt rulo malzemelerini kullanma önerisi getirdi. Dolayısıyla sergi üniteleri ve cephede kullandığımız kağıt rulolar sergiye yepyeni bir anlam kattı.

M.Haluk YALÇINKAYA : Sinema ile ilgili yeni bir projeniz olduğunu duydum?

Aslı ÇAVUŞOĞLU: Uzun metraj bir film projem var. Bir kadın hikayesi. Fimin ismi henüz kararlaştırılmadı ama 1960’ların Türkiye’sinde geçecek. Kadın bir arkeloğun Mezopotamya’da yaptığı büyük bir arkeolojik keşfin hikayesi. Türkiye’de yaşamış Halet Çambel, Jale İnan ve Muhibbe Darga gibi kadın arkeologların hayatlarından ilham aldım.

Aslı Çavuşoğlu benim ile sanat anlayışı ve fikirlerini paylaştığı için teşekkür ederim. İyi Seyirler.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.