Geleceğin Ayak Sesi; “His” mi?

25.05.2025
A+
A-
Eğitim ve Davranış Bilimci, İlişki ve Evlilik Danışmanı ve Yaşam Koçu

Yaşam enerjisinin titreşime dönerek düşünceyi etkileyen şeyin adı “his”tir. Olan her şey “şimdi”yi var eder. Çokça söylenen; -“Hissediyorum!” sözcüğü, aslında geçmiş ve geleceğin aynı katmanda gerçekleştiğinin tanıklığıdır. Gelecekte olacakların potansiyel titreşimleri, gerçekleşme sırasını beklemektedir.

Gelecekte olacak olanın “olduğu gibi” olması için gerçekleşme şartları oluşmaya başladığına; şaşırmamak mümkün mü? En istenmeyen şeyin bile olmasının, farkında olmadan hizmetkarı olduğumuzu anlayabiliyor muyuz? Aslında olan şey, bizi kullanmaktadır. Önce his, düşünceyi tetikleyecek olanın “olduğu gibi” olmasının tanığı yapmaktadır. Aniden kalp çarpıntısı veya sakinlik, daralma veya ferahlama, mutsuzluk veya mutluluk, hüzün veya coşku, durgunluk veya heyecan gibi hisler düşünceyi işgal etmeye başlar ve bilinçsizce; -“Hissediyorum, bir şey olacak!” düşüncesi hayatın ritmini etkiler ve olduğunda da şaşırılır. “Hissetmiştim” düşüncesi geleceğin titreşim enerjisidir aslında. Geleceğin ayak sesi duyulmuştur! Olma sırası bekleyenler, hisse düşmeye başlayınca; telepatik titreşimlerin etkisiyle düşüncenin gücü şimdidedir artık.

His, en temel anlamıyla doğrudan olmasa da duyulardan etkilenebilen, her an değişen ve içsel olarak deneyimlenen farkındalık halidir de. Oldukça geniş bir yelpazeyi kapsar. Etkilendiği etkene göre seyrini değiştirerek olacak olanın “olduğu gibi” olması için düşüncenin kapısını tekmelemeye başlar. Ne zaman, nerede, hangi durumda geleceği belli olmadığından nasıl tetikleneceği öngörülemez. Dokunma, sıcaklık, soğukluk, ağrı, basınç, kaşıntı gibi vücudumuzun dış dünya ile algıladığı hislerdir. Mutluluk, mutsuzluk, üzüntü, öfke, korku, heyecan, hayal kırıklığı gibi içte hissedilerek duygusal olarak da ortaya çıkabilir. Bu hisleri düşündüğümüzde hepsinin geleceğe dair bir ayak sesi olduğu algısı uyanır. Sezgisel boyutu ayrı bir kategori olsa da doğru veya yanlışların da etkisindedir. Bilişsel süreçlerin sezgiselliği ile tetiklendiğinde ise geleceğe dair izdüşümlerle de ortaya çıkabilecektir.

Genel ruh hali veya durumlardan da etkilenen “his”, sempati enerjisinin titreşime dönüşmesiyle başka birini de etkisine alabilecektir. Başka birinin duygularını veya durumunu anlama ve paylaşma etkisi ile hissin ne kadar geniş bir alanda hüküm sürdüğü algılanır. Görme, işitme, koklama ve tat alma gibi duyu organları ile ilgili deneyimler genellikle görülebilen etkenleri kapsar; ama vicdan azabı, sorumluluk, ait olma ve derin bir huzur hissi gibi daha soyut kavramları da kapsamı alanına sokar. Hissedilenin olma süreci başladığında, “geleceğin ayak sesleri” hissin titreşimini başlatacaktır.

Geleceğin ayak sesini duymak, bir şeylerin yaklaştığına dair hissin algılanmasıdır. Bu işaretler somut olabildiği gibi huzur ya da huzursuzluk şeklinde soyut olarak da kendini gösterir. Bu işaretleri anlamlandırmak, gelecekte ne olabileceğine dair bir çıkarım yapılmasına yol açar. Bu çıkarımlar, rasyonel analizlere dayanarak algılanabildiği gibi -kişisel becerilerde tezahürünü gördüğümüz- sezgiler olarak da algılanabilir. Elbette geleceğin bilinmezliğinin mistik boyutunda insanın aciz kalması, geleceği daha da belirsizleştirecektir; ama insanın kişisel donanım algılarındaki farklı düşünce ve beceriler ile gereken çıkarımlar sağlanabilecektir. Olandan önce, bir insanda hiçbir belirti olmamasına rağmen, bir başka insanda; çok farklı ve komplike düşünce harmanlamaları ile öngörü, önyargı, çıkarım, farkındalık ve bilincindeki derinlik hisleri etkin olabilecektir. Her olan şeyin önsezi ile hissedilmesi düşünülemez elbette. Özel çıkarımlarla ortaya çıkan his, geleceğin şimdide tezahür edeceği bilgisine ulaştırır. Bu his; merak, heyecan, umut, endişe, korku gibi çeşitli duygularla algılanabilecektir. İnsanın hissetme kapasitesi kısıtlı olmasına rağmen, telepatik titreşimler ve her an olma potansiyeli barındıran Chi enerji ile geleceğin ayak sesleri hissedilebilecektir.

Gelecek konusunda bilinç farkıyla yorum yapan, olabilirlik çıkarımlarını öne süren insanın hayatını kolaylaştıracak becerilerle donanması, daha kolay olacaktır. Donanımlarını geliştiren ve yaşama kafa tutacak seviyeye ulaşan insanın, istediği şeyleri elde etmesinin yolu açılacaktır. Aslında yolun taşlarını –donanımlarını geliştirerek- teker teker döşemiştir. Kazandığı farkındalıklar ve bilinçle, önsezi ve öngörülerini daha somut bilgilere dayandırmıştır. Bu insanın hisleri, geleceğin ayak seslerini duymasını sağlayacaktır. Elbette hiçbir donanımı ve bilinçlenmesi olmayan insanın, düşünce geliştirmesini sağlayacak ne öngörüsü ne de önsezisi olamayacağından, geleceğin ayak seslerini hissedemeyecektir. Dolayısıyla, “geleceğin ayak sesleri” öncelikle bir gözlem ve yorumlama sürecidir de. Bu sürecin sonucunda geleceğe dair beklentilerimiz ve öngörülerimiz şekillenerek çeşitli hislerde tezahür edebilecektir.

Geleceğin ayak sesleri sıradan bir his değildir. Geleceğe dair potansiyel değişimlerin farkına varılacağı ve bu farkındalıkta yarattığı duygusal tepkidir. Geleceğe dair gelişmelerin, değişimlerin veya eğilimlerin ilk işaretleri, belirtileri veya sinyalleri; histeki tezahürlerdir. Birinin yaklaşmakta olduğu, ayak sesleri ile birlikte hem işitilip hem de görülebilir; ama ne söyleyeceği, nasıl davranacağı tamamen öngörü ve bilinçle algılanabilecektir. Görülmeyen şeylerin tezahürü ise hisse düşen bir etki ile olur. Elbette bilincin farkı olacaktır; ama insanın duyarlılığı ve önsezilerinin gelişmesi, geleceğin ayak seslerini duymada onu daha şanslı kılacaktır. Kahinlik kapsamı dışındaki titreşim, enerjilerinin tezahürü olarak algılanabilecektir. Şu anda farkında olduğumuz; ancak henüz tam olarak gelişmemiş ve gelecekte beklenen olayların başlangıcını sezmek; öngörüdür. His olarak tezahür etmesi ise duyarlılık derecesi kapsamında değerlendirildiğinde; mistik boyutun dışındadır. Bu ifade dikkatli olmayı, öngörülü davranmayı ve geleceğe yönelik hazırlıklı olmayı da ima etmesi bakımından önemlidir.

“Önsezi” -hiçbir belirgin neden veya kanıt olmaksızın- bir şeyin olacağına dair hissedilen güçlü bir inançtır. Genellikle gelecekteki olumlu veya olumsuz bir olaya dair beklenti içerir. İnsanüstü yetenekler öne sürülerek yapılan kahinlik çağrışımları önsezi kapsamında değildir. Geleceğin ayak seslerinin his olarak tezahür edeceğine olan inancın kaynağı aslında, olma enerjisinin gücüdür. Bir anda iç sıkıntısıyla veya iç rahatlaması ile tezahür eden his, geleceğe ait ayak sesidir.  Gitmek istemediğiniz bir yolculuğun, içinizde kötü bir his uyandırması gibi aslında gelecek tezahür etmiştir. Gitme isteksizliğine rağmen içinizdeki hisse bakmaksızın olumsuzluk yaşanması, bir rastlantı gibi dursa da somut verilere dayanmışsa, insanın donanımsal becerileri ile ilişki kurma mantığı gelişecektir. Somut veri olmadan içte beliren his, tamamen olan şeyin olma enerjisinin etkisidir. -”İçimde bir sıkıntı vardı, demek ki bana his olarak gelmiş; ama ben anlamamışım!” konuşmalarını çokça duyarız.

Önsezi, öngörü ve hissin titreşim enerjilerinin önündeki önyargı seddini yıkarak, geleceğin ayak seslerinin hissimize düşebileceğinin önemi kavrandığında; geleceğin bugünün bilinciyle aydınlanabileceği de anlaşılacaktır. Önseziden farklı olarak mevcut işaretleri ve çıkarımları gözlemleyerek, gelecekteki olası gelişmeleri tahmin etmeye yönelik rasyonel bir çıkarımı ifade de edebilecektir.

Geleceğin ayak sesini hissetmenin ürküntüsüne kapılmadan, kalbin titreşimi olduğu algılanınca; olana teslim olmak ve yaşamla barışmak kolaylaşacaktır.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.